karantika

 

nasıl oluyor

nasıl oluyor bilmem

içimdeki devr-i alem

 

ses veriyorsan çığlık at

kuşkuyla büyüttüğüm çiçeklerim 

ölmemeyi çok iyi biliyorlar

 

beni yer

kulaklarımda on üç bin desen

geri vermeyi sevmiyorum

şehre yeni filler gelmişken

ruhumun soğuk bir odada eğitimsiz birer gibi 

yolcu tokatladığı han

gözlerimde fer bitmişken 

anlamsız bir takunya deliyor beynimi

milattan önce ben.

 

dillendiremiyorsan ıslık çal

hep yeniden gir tünele

sağlıklı

ama hasta bir ülkeyim yeni baştan.

 

nasıl oluyor

nasıl oluyor bilmem 

yalnızca savaşta okunan destanlar

yitik bir kovboy şapkası olup 

aranıyor dört bir yanda

masumlar ölmeden

onlar zincirle sürülüyor

 

bırak yalancı bir çağa inanmaktan daha güçlü doğruları

eteğim bir dağın yıkılışı gibi 

yaratılsın yeni baştan zaferlerim.

 

ben bir kuytuyum 

tek başına uzanan tüm otoyollarda

ya da milattan önce 

batıl bir ateş.

 

geçmiş şu anda alnımdaki ter

öfkem benden ibaret

artık güneş doğuyor ellerime.