katli vacip fırtına

bir çarmıhta kan kaybından ölüyorum

bilmem, kaçıncı imparator kılığında 

parça parça kemiklerim


hiçbir anne ağlamaz çocuğuna bakarak

ve gözlerim sadece denizleri görür,

dikkatli bakarsa sırtlanları da.


yalnız değilim biliyorum

bu değirmen telaşının içinde kupkuru bir toz tanesi gibi

yalnız değilim

şu ölümlü dünyanın üzerinde galip gelmiş bir yetişkin gibi ağlıyorum

ölümlü değilim biliyorum

ölümlü değilsin 

bilmiyorsun 

yüksek dağları hep seninle aştım

ellerini taşımak bir yangından kaçar gibi.


yaşamak;

her şeyi duyarak

ahşap evlerde böceklerin gündelik korkularına şahit olarak.


göz göze 

göz gözü

aklımda kilometrelerce sis

yol alamıyorum bu dağdan o dağa.

Yorumlar

Popüler Yayınlar